Foto: D. Üzer |
“Hizmet
et ki insan olasın”
“Hizmet
et ki kul olasın”
Bizim
dedeler bu sözü çok söylerler. Kanımca çokça da derin anlamlar yüklüdür.
Bu
aralar bu söz sürekli tekrarlanıyor kafamın için de bir yerlerde… çünkü
öfkeliyim, kızgınım, kırgınım bir çok insana ve en önemlisi kendime;
Hep bu
sözü düşünüyorum. Düşündükçe aklımın bir köşesinde, kalbimin derinlerin de bir
yerlerde beliren … öyle derinden öyle içten bir ses;
“bir şey sana kendini veya başka bir şeyi
hatırlatıyorsa o zaman daha yakından bakmalı daha yakından dinlemelisin”
Bu söz
tamda değersizliklerimi bir değere taşımak için çaba sarf etmem gerektiğini
hatırlatıyordu bana…Aynı yoga gibiydi; daha derinden daha yavaş…
Kendimi
çok değersiz, basit, sevilmeyen bir varlık gibi hissettiğim bir süreci daha yarılamaya
başladım. Yazmaya karar verdim. Belki birileri dokunuşuyla görmediğim bir
noktaya beni taşırdı.
Ben
Alevi’yim; 1993-95 yıllarında Erzurum’da yaşadık. Sonrasında Kayseri… O
zamanlar ablam bizi korumak adına mezhebimizi söylemememizi sıkı sıkı tembihlemişti.
Ama herkes Tunceli’li olduğumuzu duyunca (zaten pekte gizlemeyi beceremem) tabi
ki anlıyordu. On yedi yaşında ve köyde geçirdiğim yaşam deneyimiyle biraz safça
bir yapıya sahiptim. O ana kadar güvenli alanımın dışına çıkmamıştım. Yanında çalıştığım
patronumun (altmış yaşlarında) bana; siz Aleviler cinsel ilişkiden sora banyo
yapıyor musunuz? Sorusunun bir taciz olduğunu uzun yıllar sonra anlamıştım.
Daha
cinsel ilişki nedir tam bilmiyordum. Ama herkes gibi bizde banyo yapıyorduk.
Hatta annelerimiz son üç tas suyu dualar (Hızır seni korusun) ederek tepemizden
dökerdi.
Hayatımın
devamında;
Mum söndü yapıyormuşsunuz, nasıl- öylemi? ( hayır biz kirvelik - sağdıçlık bağı kurduğumuz insanlarla bile birkaç göbek evlenmiyoruz.)
Mum söndü yapıyormuşsunuz, nasıl- öylemi? ( hayır biz kirvelik - sağdıçlık bağı kurduğumuz insanlarla bile birkaç göbek evlenmiyoruz.)
Bizim
bir alevi komşumuz vardı çok iyiydi… sanırım geri kalanlar kötüydü.
Yedi
tane alevi öldüren cennete gidiyormuş? Olur tabi…
Aleviler’in
elinden bir şey yenmez diye devam eden…
Bu liste
uzayıp gitti yıllarca. Ben hep BİZİ- BEN’i ALEVİ olmayı anlatmaya, kendimizi
sevdirmeye çalıştım da çalıştım. Sonra?
Yoruldum
Durdum-düşündüm.
Okudum-anladım.
Anladım
ki herkes benim kadar değerli, bende herkes kadar özeldim.
Kimseye
kendimi anlatmam gerekmiyordu. Beni kabul etmek istemeyen insanlar her türlü
uzak kalmalıydılar ve bu benim için en iyisiydi.
Uzaktan
baktım, ve İNSAN olmanın, KUL olmanın ne kadar önemli olduğunu gördüm.
Şimdilerde
bu dışlanmışlık hissiyle, kabul görmeyeceğimi hissettiğim ortamlarda hep alevi
olduğumu özellikle söyleme isteği duyuyorum. Bana sorulan sorulara tebessümle
gülümseyerek; sizi anlıyorum ama siz orada iyisiniz bende burada diye ardımda
bırakıyorum. Kendi alanıma o insanları sokmak istemiyorum. Çünkü bu insanlar
aslında sadece beni değil Çingene, Ermeni, Hıristiyan, Yahudi, Kürt… kimseyi
sevmiyorlardı. Bütün yaşadıklarım içinden geçtiğim deneyimlerdi ama daha
fazlasına katlanmak kendime haksızlık gibi geliyordu.
Bugün yine aklımdan bütün bunlara cevap
verirken size yazmaya başladım. Kendimizi
birilerine yakın hissetmek bana- BİZ’e iyi gelir … yıllar sonra başka başka
güzel kalpli insanlar hayatıma girdi. Bir gün sevgili Defne’nin “ Genç dostuma
Madımak ile ilgili bir mektup”unu okudum.
Çok etkilenmiştim. Hayatta kim olduğumuzu
umursamadan bizi seven insanlar vardı. Sadece bir can-insan olduğumuz için
önemseyen birileri vardı. Hayatımda böyle insanlar hep vardı aslında ama ben
başkaları da iyi insan olduğumuzu- iyi kullar olduğumuzu anlasın istemiştim.
Geçen
hafta David’in eğitimi benim çok savrulduğum bir sürece denk geldi. Bildiğim
şeylerin içinde bile dalgalanıp durdum. Zaten İngilizce’de bilmiyordum. Herkes
akıllı zehir gibi ben neden yapamıyordum neden öğrenemiyordum. Sevilmeye kabul
görmeye o kadar ihtiyaç duymuştum ki rüyamda iki farklı arkadaşım bana sarılıp
beni sevdiğini söylediler. Sanırım bu duygumu tetikleyen anne baba’mın geçmişte
arada birde olsa beni başkalarının çocuklarıyla kıyaslamasıydı?
Harika yazıyorsun. Yolun açık olsun...
YanıtlaSil